Salı, Mart 01, 2011

DONDURMA OLSUN,KAR YAĞSIN

Bana çok garip geliyor.
Tıkanıyorum. Yetişemiyorum. Erişemiyorum.Aslında konu tam da bu: Erişememek.
Birilerinin bana bunu anlatmasını isterdim.Karşısına alsın, anlatsın. Gözlerime baksın anlatırken. Ben de gözlerine bakayım anlatanın. Göz göze olalım. Kimse gözünü kaçırmasın. Kitlensinler.
Sözlerine bakayım.
"Neden bu kadar çok yasağa ihtiyacımız var?" diye sorayım ben.
Bir çocuk gibi. Zaten bir çocuk gibi sormam, bir çocuk gibi dinlemem lazım. Hatta belki de bir çocuk gibi kandırılmam lazım. Çocuk olmak ondan güzeldir. Kandırılmayı takmazsın pek kafaya.
Aklın dondurmadadır.
Birde kar yağsın istersin. Kar yağsın da, okullar tatil olsun.
"Çünküüüü...." diye başlasın anlatan.
Çocuk gibi dinlerim ben. Valla, söz veriyorum.
Yetişkinler dünyasında bu kadar yasak olmaz çünkü. Yetişkinler kabullenmez bu kadar yasağı. Canı sıkılır yetişkinlerin. Darlanırlar. İçki yasak, eğlenmek yasak, 23 yaşında olmak yasak, internet yasak, blog yasak, o yasak, bu yasak.
Abartıyor muyuz yoksa? Çok değil mi yoksa bu kadar yasak?
Gelişmiş, ileri demokrasiyi savunan, modern bir ülkenin "yasak standardı" nedir? Bilen var mı?
Ben bilmiyorum.
Biri bana anlatsın istiyorum. Karşısına alsın anlatsın. Belki de haklılardır. Belki de hata yapıyoruzdur.
Yanlışızdır belki? Belki şımarıklıkdır bu yaptığımız? Belki de "internet" bütün kötülüklerin başladığı yerdir hakikaten. Belki her kötülük ondan doğmuştur.
Belki 2011'de değilizdir.
Öyle ya? Kim bilebilir ki hangi çağda olduğumuzu? Biz bilemeyiz. Bizim bilemediğimiz gün gibi ortada. Biz kim oluyoruz ki? Bırak interneti, belki yazı bile icat olmamıştır henüz. Belki ben bunları yazmıyorumdur? Neymiş dünyayı takip ediyormuşuz. Ne gereği var? Zaten çok mühim bir şey olursa bize çıkar söyler birileri televizyondan. Düzen bu. Böyle işliyor. Çarklar böyle dönüyor.
"Düzen" de ne acayip bir kelime.
Biz en iyisi dizi izleyelim. Özetleriyle başlayalım. Her gece hipnotize edelim kendimizi bayıla bayıla.
Çocuk olalım yine icabında.
Dondurma olsun...
kar yağsın...