Çarşamba, Aralık 29, 2010

14.750 Yazıyla: ondörtbinyediyüzelli.

14.750
Yuvarlamadım. Aşağı yukarı da değil. Sayı tam olarak buydu ben bunu yazmaya karar verdiğimde.
Bu beni takip edenlerin sayısı.
İçlerinde sen de varsın.
Benim bu kadar insan tarafından takip edilmem zaten başlı başına bir mucize. Hatta saçmalık.
Daha da hatta zırvalık.
Bu sayı yeter bana.
Diğer yandan twitter ölçeğinde çok da büyük bir sayı değil.
Neler var! Üfff!
Kıskanıyor muyum?
Asla!
Şikayetçi miyim?
Cık!
Allah razı olsun! Allah bereket versin!
Yine de önemli bir sayı tabi. 14750! Yazıyla: ondörtbinyediyüzelli.
Mesela...
Sözleşsek bir gün, herkes de gelse, küçük bir stadyumu doldururuz.
Kasımpaşa'nın stadı olabilir mesela.
Vay be! Çok acaip. Hatta saçmalık. Daha da hatta zırvalık.
Peki bu sayı burada kalsa? Hiç artmasa mesela bundan sonra? Kilitlense bu sayı? Burada dursa?
Ne olur?
Ağlar mıyım sence? Hayata küserim belki.
Artsın isterim tabi o ayrı. Lakin konumuz bu değil.
Şimdi ben bu sayı,14.750, azalmasın diye taklalar mı atayım?
Başka biri mi olayım?
Takla atmayı bilmiyorum ki ben. Yok, şaka değil, gerçekten fena oluyorum takla atınca, fena başım dönüyor. Atmıyorum hiç takla. Gerekmedikçe atmıyorum. Zaten niye gereksin ki? Sen en son ne zaman takla attın? En son ne zaman takla atman gerekti? Hı?
Stratejik mi davranayım? "Twitter mühendisi" mi olayım?
Ağzımı bozmuyorum en azından zira bazı arkadaşların yazdıklarına "Sikime kadar!" ya da "O zaman siktir git, takip etme lan göt!" ya da "Çok da sikimdeydi yavşak pezevenk"! ya da "Ulan maymun sen kimsin? Ha? Kimsin sen? Çirkin orospu!" şeklinde cevaplar yazmak istiyorum. Fakat yapmıyorum.
Şimdilik!
Belirtmeden geçemeyeceğim,bazı arkadaşlarla da fena halde "DaŞŞŞak geçerken", onların ben kızıyorum sanmalarına da bayılıyorum.
Çaktırma, bir şey söyleme, uyandırma!
Bazen "Gideyim bir Özlü Sözler kitabı alayım, her gün iki söz döşeneyim,hiç riske girmeyeyim" diyorum.
(Görüyorsun, kafam karışık biraz)
Sonra vazgeçiyorum hemen. Onu yapan çok. Bana gerek yok. Zaten her hangi bir konuda bana niye gerek olsun ki? Neyse, yine de çok şey öğreniyorum onlardan ben de. Herkes gibi!
Ve herkes adına onlara çok teşekkür ediyorum!
Teşekkürler büyük insanların özlü sözlerini bizimle paylaşanlar! Teşekkürler!
Özlü söz önemli tabi.
Bazıları gerçekten hoş.
Lakin bazılarının da pek bir numarası yok.
Fakat herhangi birimizin söyleyebileceği bir sözün arkasına büyük bir imza, kalın bir isim yazınca durum değişiyor.Tepkiler değişiyor.
"Vay amına koyayım be, ne güzel demiş!" gibi.
Büyük insan olmak böyle bir şey işte!
Dokunduğun altın, söylediğin kanun oluyor.
Mesela "İnsan osuruğundan kaçamaz!" bana ait bir söz dizisi.Bunu bir yerde, bir ortamda ben desem "Ulan saçmalama, pis herif! Bak yine boş konuşuyorsun!" olur.
Ama ben bunun sonuna Victor Hugo yazayım, bak ne oluyor!
"İnsan osuruğundan kaçamaz!" VICTOR HUGO.
"Vay amına koyayım be, ne güzel demiş!"
Gördün mü?
Yazdıklarımla kimseye yaranmaya çalışmadığım için, yazdıklarım beğenilmese de, eleştirilse, anlaşılmasa da, gülünmese de, benim için sorun yok.
Kendimi bir odaya kapatıp ağlamıyorum, inan bana yapmıyorum.
Zaten yazdığım şeyler hep kabul görsün, hiç tartışılmasın isteseydim, matematik formülleri yazardım. Herhalde ben "2+2=4" yazdığımda, birileri de çıkıp "Çok boş konuşuyosuuuun. 4 olur mu? 5 o dediğin, hatta bazen 6,7 bile oluyoooo!" demezdi.
Der miydi mi yoksa? Yok canım demezdi!
Evet, diyebilir!
Yani hemşehrim, burası benim. Mal sahibi benim.
Boş konuşurum. Çok konuşurum. Hiç konuşmam.
Ama AIDS'e, KANSERE, AÇLIĞA çare bulanlara, SAVAŞLARI bitirenlere de mani olmam!

3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Nefis bir yazı olmuş...
    'Zaten yazdığım şeyler hep kabul görsün, hiç tartışılmasın isteseydim, matematik formülleri yazardım'...

    YanıtlaSil
  3. Asıl herkes sizin gibi olabilseydi sorun kalmazdı bence.

    YanıtlaSil