Sen hayatında hiç satır gördün mü? Görmüşsündür muhakkak. Kasapta görmüşsündür. Korku filmlerinde görmüşsündür en azından. Görsen hemen tanırsın. Küt, vahşi, kesici bir alettir. Kasaplar et keser satırla. Kemik keserler daha çok. Normal bir kasap bıçağı ile kesemedikleri etleri, kemikleri keserler. Korku filmlerindeki kötü adamlar da, insan keserler satırla. Kemiklerini keserler daha çok. Daha vahşi olmak, daha korkunç görünmek için satır kullanır kötü adamlar. Daha çok kan olsun ister çünkü o kötü adamlar. Seyirci de kanı sever. Daha çok kan olsun ister.
Maske olur suratlarında genelde de o kötü adamların. Buz hokeyi maskesi gibi.
Senin satırın var mı? "Satır koleksiyonun" var mı? Hobi olarak satır biriktiriyor musun? satırın parlaklığına, gücüne, insana saldığı dehşet duygusuna zaafın var mı? Satırı olan birini tanıyor musun ? Satıra hemen, istediğin anda erişebiliyor musun? "Elinin altında" satır bulunduruyor musun? Kasap mısın sen? Ya da kötü müsün?
Satırın yoksa üzülme. Benim de yok. Satır sahibi birini tanımıyorum. Zaten normali de budur. Normal insanların satırları, satırlı arkadaşları olmaz. Kasap ya da kötü adam değillerse elbette.
Ben değilim mesela. Kasap değilim. Kötü müyüm peki? Satır sahibi olacak kadar değilim en azından. Benim başka hobilerim var. DJ'lik gibi mesela. Yazı yazmayı da seviyorum.
Satırla kimseye saldırmadığıma eminim. Rol icabı bile olsa.
"Satır" herhangi bir kesici alet değildir demeye çalışıyorum. Kesici aletler içinde ağırlığı vardır. Sözü dinlenir. Korkulur satırdan. Satır KORKUDUR! Sadece bu da değildir. Vahşet, gaddarlık, kuralsızlık, korku filmi, kan, katliam, soykırım...bunlar da akla gelir satırla beraber.
Bir "kesici alet olarak satır" tercihi, çok sapıkçadır.
Satıra zaaf duymak da pek sağlıklı bir duygu değildir. Satıra zaaf duyanlar, hastadır benim nazarımda.
Peki sen hiç pala gördün mü? Pala satırdan fenadır. Mesela ben eğer biriyle saldırıya uğrayacaksam, biri tarafından yaralanacaksam, satır tercih ederim, pala istemem. Pala o kadar fenadır! Görsen kesin tanırsın, kesin korkarsın. Kasaplarda bile yoktur pala. Var mıdır yoksa? Kimde vardır; ne işe yarar bilmiyorum. Çok kötü adamlar kullanır palayı çok kanlı korku filmlerinde. Onlar da maskelidir çoğu zaman.
Palan var mı peki? Umarım yoktur. Umarım palası olan birini tanımıyorsundur. Normal insanların palası olmaz çünkü. Palalılarla arkadaşlık etmez normaller.
Afrikada çok insan kestiler palalarla. Ruanda'da mesela. Çok katliam yaptılar. Çocukları, kadınları, insanları kestiler. Parçaladılar onları palayla. Üst üste yığdılar kestikleri insanları. Kolu, bacağı, başı, ayağı, yarısı olmayan cansız ama hala insan olanlardan dağlar yaptılar. Pala yapar insana bunu; parçalar. Uzuvlarını ayırır. Bir darbede, tek hamlede!
Özetle; satırlı, palalı adamlar kasap veya sinema hariç bir yerde görülmez. Görülmemelidir. Görülmesi anormaldir. Suçtur. Öldürmeye teşebbüstür. Vahşi bir edimdir.
Son günlerde satırlı, palalı canlılar türedi oysa. Sokaktalar. Geri geldiler. Severler bu iklimi, bu ortamı. Çıktılar yine inlerinden. Kim bilir, belki genetiktir bu dürtü. Belki babaları da çıkmıştır bir dönem sokaklara ellerinde palalarla, satırlarla. Yabancı değil çünkü bu görüntüler bize. Keşke olsaydı. Keşke hatırlamasaydık, hatırlatmasalardı.
Aramızdalar yine. İnsana benziyorlar ilk bakışta. Tek farkları; ellerinde satırlar, palalar var. Hemen tanırsın onları. Gözlerinde nefret var. Akıllarında vahşet!
Normal insanların satırları, palaları olmaz. Kasap ya da kötü adam değillerse elbette. Kasap olup olmadıklarını bilmiyorum ama kötüler!
Korunuyorlar. Tanınıyorlar. Biliniyorlar. Kollanıyorlar.
Tehlikeliler. Kaybedecek bir şeyleri yok. Bu yüzden "en tehlikeliler".
Maskesizler.
Buz hokeyi maskesi yok hiçbirinde! Yine de bu bir korku filmi. Seti, dekoru;sokaklar,caddeler.
Aktörleri belli. Senaryosu bilindik. Seyircisi var. Kan seviyor seyirci.
Dikkat et ne olur evden çıkarken, sokakta yürürken, yaşarken bugünlerde.
Yalvarırım dikkat et!
Çünkü "onlar" aramızdalar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder