Ekmek. Onu da yanlış anlayan var. Ekmeği de yanlış anlayan var. Aslında "yanlış anlamak" diye bir şey olmaz bana göre. Bir şeyi; bir insanı "yanlış" anlamak olmaz. Anlatım bozukluğudur bu. "Anlama" bozukluğu diyelim.
Bir şey, bir insan ya anlaşılır, ya da anlaşılmaz. "Yanlış anlayan", anlamamıştır. Ayrıca kaldı ki; anlamanın "yanlışı" var ise, "doğrusu" da olmak zorunda. Sadece "anladım" diyemeyiz o vakit anladığımızda. "Doğru anladım" dememiz gerekir.
Falan filan.
Çok karışık olduğunu sanmıyorum. Gayet kolay anlaşılıyor mevzu bence. Ben yine de tane tane anlatmaya özen göstereceğim:
"Ekmek" bir semboldür. Temel besin kaynağıdır. Gerçi besin değerleri bakımından pek zengin değildir. Besleyici değildir pek. "Tok tutucudur" daha ziyade. Doyurucudur. Yine de zengindir ama. Sofranın baş tacıdır. "Ana yemeğidir". Öpülür, başa konur. Genelde 3 kere öpülür başa konmadan.
Ucuzdur. Fiyatı uygundur. Çok çeşitlidir yine de. Yine de "pahalı" olanı vardır. Her şeyin pahalı olanı vardır. Fırın ekmeği ucuzdur ama. Fırın ekmeği hiç bozulmaz buna, Alışıktır o. Hiç takılmaz. İşine bakar. Ne kadar çok insan doyurursa, o kadar kardır onun için. Emekçidir. Emeğinin peşindedir. İş odaklıdır fırın ekmeği.
Daha lüksü, daha havalısı, daha değerlisi vardır ekmeğin. Her şeyin olduğu gibi. "Yeni nesil" ekmek denebilir bunlara. Karabuğday,çavdar,tam tahıl,kepek,fransız,baget...Bunlar en meşhur "havalı" ekmek çeşitlerinden bir kaç örnektir.
"Trabzon ekmeği" değildir ama hiçbiri. Trabzon ekmeği heybetlidir. Dayanıklıdır.
Bunlar en meşhur "havalı" ekmek çeşitlerinden bir kaç örnektir.
Ekmek "halktır" ama daha ziyade. Ekmek semboldür. Hayatta kalmayı anlatır. Yaşamayı temsil eder.
Ekmek gerçektir. En tazesi bile serttir bundan ötürü.
"Ekmek peşinde" olmak, hayatta kalmaya çalışmaktır. Mesele varlık/yokluk meselesidir. Çoğunlukla da yokluk.
Ekmek peşinde olmak bir semboldür. Zoru anlatır. Direnmeyi anlatır. Madenciyi, emekliyi, memuru, öğrenciyi, asgari ücretliyi, bulaşık yıkayan esmer delikanlıyı, eve yardıma gelen ablayı, kaportanı düzelten çırağı...Onlar "ekmek peşindedir". Hayatları zordur. Gerçekten zor! Fimlerdeki, romanlardaki kadar zor! Onların derdi "ekmektir".
Herkes, kazandığı parayla istediği çeşit ekmek alır. Ama her para kazanan "ekmek almak" için kazanmıyordur parayı.
Yani herkes ekmek peşinde değildir. Ama herkes bayılır "ekmekli cümleler" kurmaya.
Ekmek semboldür. Hayatta kalmaktır.
"Ekmek" için yazdım. Gerçekten "Ekmek peşinde olanlar" için.
"Ekmek alabilmek için çalışanlar" için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder