Çok alınganız. Çok! Hemencecik bozuluveriyoruz her şeye, herkese.
İletişim kanallarımız kapalı çünkü. Tıkanmışlar.
Aslında hiç samimi değiliz. Ve bunun tam aksi; iletişimde dünya rekortmeni olduğumuzu sanıyoruz. Samimi olmayı, birbirimize "abi,amca,abla,teyze,kardeşim" demek bellemişiz.
Bizim için "empati", arabanın dörtlülerini yakmaktan ibaret.
pek çok konuda olduğu gibi; "SAMİMİYETİN" de tanımını yanlış kodlamışız çünkü. Herkes bize duymak istediğimiz, duymaya ihtiyacımız olan şeyleri söylesin istiyoruz.
Yalan da olsa, razıyız duyduklarımıza. Yeter ki duymak istediklerimiz söylensin bize, İhtiyacımız olan samimiyet değil aslında.
Yalncı olması önemli değil kişinin! Yeter ki samimi olsun!
Samimi yalancı dolu her yer.
Biz yalana vurgunuz.
"Gerçekten" korkuyoruz çünkü. Gerçekten korkuyoruz. Çünkü öz güvenimiz noksan. Genel bir güven eksikliğimiz var. Kalsiyum eksikliği gibi. Ve bu kalsiyum eksikliğimizi malla mülkle, kılıkla kıyafetle, kısacası maddeyle gidermeye çalışıyoruz.
Maneviyatı hiç umursamıyoruz.
Samimiyet bu değil. Samimiyet yalan değil. Biz yalan olsun istiyoruz.
Samimiyet tarafsız aslında. Renksiz, tatsız...Nötr.
Gerçekle ilgisi var samimiyetin. Haliyle cesaretle de bağlantılı epey. Kol kolalar. Biz ayırmaya çalışıyoruz onları.
Gerçek,cesaret,samimiyet... Bunlar hep beraber aslında ama biz aralarına giriyoruz. Yalan sokuyoruz aralarına.
Yalan, menfaat,beyaz jip,rant...
Samimi olmak risk almak aslında. Bunda da cesaret var. Gerçek var.
Basit bir "Neyse o" hali aslında samimiyet.
Hakemlik gibi. Gördüğünü çalmaktır samimi olmak.
Düşündüğünü söylemektir.
Kabına göre şekil almaz.
"Seni ilgilendirmez" lafına bu kadar çok ve hızlı biçimde "bozuluşlarımız" hep bundan işte. Çok alınganız! Halbuki ne temiz laftır.
"Seni ilgilendirmez"
Yani bu seninle ilgili bir şey, bir konu, bir duygu değil demektir "Seni ilgilendirmez" demek. Sencidir. Seni kollar aslında. Senden yanadır.
Bozulacak bir şey yoktur çoğu zaman biri sana "Seni ilgilendirmez" dediğinde. Hatta rahatlatması gerekir seni. Nefes aldırır sana. "Sen keyfine bak" der. Maçını izlersin sen, kahveni içersin, kitabını okursun.
Bizde genelde kavga çıkar biri sana "Seni ilgilendirmez" dediğinde. Mevzu karakolluk olur.
Aslında sadece "It's none of your business" demektir bu.
Büyütecek bir şey yoktur yani bunda. Samimiyetten korkma bu kadar.
Sonuçta...
It's none of your busıness!
Sen git maçını izle,kahveni iç,kitabını oku.
tam reblog edilecek gönderi.tek kelimeyle haklı bir yazı
YanıtlaSil