Kadın hakkında daha önce de yazdım. Daha da yazarım herhalde. Bu ne ilk ne son yazım kadın için, kadın anlatan. Bir yazıya sığdırmak gibi bir telaşım yok. Deli değilim ben. Aptal hiç değilim.
Kadın sığar mı tek bir yazıya?
Aşk hakkında tek bir şarkı yazmak gibi olur kadını tek bir yazıya sığdırmaya çalışmak.
Saçma olur.
Şimdiyi yazıyorum. Şimdi aklıma gelenleri yazıyorum. Bir tane elma yedim, odamı topladım, birazdan spora gideceğim. Gitmeden yazıyorum bunları nispeten daha az dağınık odamda.
Odam da kafam gibidir.
Ve güzel bir elmanın yerine çok az şey konur.
Kadın olmak nedir? Nasıl bir şeydir?
Bir erkek olarak bunun cevabını bulmak, bulduğun cevapla yetinmek, cevaptan emin olmak çok zor.
Bilmiyorum ben. Öğrendikçe daha da bilmediğim bir bilmece diyebilirim kadın için. Bir labirent. Tek başıma çıkamayacağımı bildiğim bir labirent. Bir kadın elimden tutmazsa, elimden tutup çıkarmazsa beni, çıkamayacağım bir labirent.
Sanki her şey yeniden başlıyor her yeni kadınla. Sanki her kadın bir labirentle geliyor. Haritasını da verse bana, o olmadan olmuyor sanki.
Çok güçlü. Benden çok güçlü.
Bilmiyorum ben. Öğrenmesi, öğrenmeye çalışması çok eğlenceli ama.
Bir kadının bir erkeği avucunun içine alıp oynamasını izlemek çok eğlenceli.
O erkek ben olsam bile. En önden izlemesi çok eğlenceli.
Hele o erkeğin, "Kontrol bende!" sanrısı yok mu...
Bu sanrıya bile kadın izin veriyor halbuki. Ah şu erkekler!
Gaddarlığını seviyorum kadının. Yenecekse, beni bir kadın yensin isterim hep.
Her kadından daha güçlü çıkıyorum gibi geliyor bana. Kaybetsem de, kazansam da...Sanki her kadın, beni bir sonrakine hazırlıyor. Aralarında anlaşmış gibiler. Gaddar bir anlaşma.
Sonra her şey yeniden başlıyor. Yeni bir bilmece, yeni bir labirent, yeni bir harita...
Yeni bir kadın.
Erkek kadın değildir mesela. Belki başlamak için burası doğru yer. Erkeğin "ben erkek oldum. erkeğim ben. Kadın da olurum pekala." demesi, daha derine saplanmak olur labirentte. Bir yerde onu izlerken, ona gülümseyen bir kadın varken üstelik. Hınzır bir gülümseme. Acımalı bir gülümseme.
Aynı değil erkek/kadın. Hiç değil hem de. Bu da labirentte ilerlerken hiç çıkmasın akıldan. Kaybolduğunda bunu hatırla. Eline yaz gerekirse. "Erkek kadın değildirin" yanına yaz. Küçük küçük yaz ama. Daha çok şey yazacaksın.
Aynı yerden gelmemiş gibi erkek/kadın. Aynı şeyden türememiş gibi. Maymundan da gelse ikisi de; kadın dişi maymundan geldi.
Aynı şey değil kadın/erkek. Maymunlar başka.
İnsan denebilir ortak noktaları.
Yine de kadın orada da ileride bence.
Kadın daha "insan".
Spora gidiyorum ben.
FAVORİ
-
Derbilerin favorisi olmazmış. Kim diyor?
Ben demiyorum ama var diyenler.
Gazeteci-spor yorumcusu öyle diyenlerin bazıları.
Bence biraz kaytarıyorlar. Risk a...
14 yıl önce
Cok güzel yazı olmuş.Yunus GünÇe gibi olmus.Yazdiğı gibi konusamayan biri gibi degil,tam olduğu gibi."yenecekse kadın yensin beni"komplekssizliginde,yarışmadan önce az tanıdığım,yarışmadan sonra akşamlarımı renklendiren yunus günçe ince oya gibi replikleri gibi..konseyde arkanda birileri olup olmadığını bilmemekten rahatsızdın dün akşam.Oradaki beş kişi hiç hükmünde senin yanında,şu aptal mutevaziligi birak demek istedim.o yuzden actim blogu,epey okudum.tamam dedim.dogru adama demişim..
YanıtlaSil