Perşembe, Haziran 20, 2013

ortaya

Ögrenci, manav, serbest meslek sahibi, avukat, diş hekimi, baytar, manken, hostes, taksici, turist rehberi, turistin kendisi, eşcinsel, sanatçı, twitter fenomeni, facebook canavarı, evli/bekar/nişanlı/sözlü, ünlü, ünsüz, yaşlı, genç, bakkal, market, otel, pansiyon, kebapçı, suşici, boyacı, ressam, marangoz, tasarımcı, grafiker, grafitici, sanatçı...
Sence ne kadarını göze aldılar? Senin kadar risk almaktan korkuyor mu sanıyorsun herkes? Herkes korkar mı?
Emin misin? Bence değilsin.
O tedirginlik, o şaşkınlık, o kontrolsüzlük, o anlayamama, o küçümseme hali hep bundan bence.
Emin olamamaktan. Rakibinin "gücünü" kestirememekten. IQ'sunu, mizahını, hızını, teorisini, pratiğini çözememekten. Frekansını, standardını, alışkanlıklarını, okuduklarını, yazdıklarını, izlediklerini, counter strikelarını, god of warlarını, houselarını, lostlarını deşifre edememekten.
Dexter'ı tanıyor musun sen?
Onları tanımamaktan bu telaş, bu panik. Hem de hiç!
Onları hiç tanımamaktan hepsi bunların.
Ya çok şey aldılarsa göze? Sandığından, düşünebileceğinden, hesaplayabileceğinden çoksa? Çok daha çoksa?
Ya bugün için değilse bu olup bitenler, yapılanlar? Ya "günlük" değilse bu direniş?
Hep "taze" kalırsa?
Ya o yaralananlar hemen iyileşirse sessiz sedasız?
Ya o ölenler kendileri için ölmedilerse?
Ya bugünden yarına kalırsa bir şeyler?
Ne bilmiyorum! Bir şeyler işte!
Ya "bir parça ekmek" için dilenmezlerse? Ya kollarlarsa  birbirlerini?
Konuşmaya devam ederlerse mesela? Yazmaya, çizmeye, tweetlemeye?
Dinlerlerse birbirilerini parklarda? Dinleniyorlarsa şimdilik?
Ya işsizlik canlarını plastik mermiden daha az acıtırsa?
Ya sözde kariyersizlik gözlerini gaz kadar yaşartmıyorsa?
Ya içlerinde gerçekten paraya tapmayanlar varsa?
Onurlu, kararlı, inanmıış birileri yok mudur sence aralarında?
Hiç mi?
Ya varsa?
Ya belediyelere endeksli değilse sanatları?
Belki de sadece şarkı söylemektir dertleri, olamaz mı?
Belki de önümüzdeki seçimleri değil; önümüzdeki nesilleri düşünüyorlardır?
Ya gerçekten "feda" ettilerse?
Birleştilerse gerçekten?
O zaman ne olacak?




2 yorum:

  1. Merhaba. 31 Mayıs gecesi Sıraselviler'de biber gazından gözünü açamazken, yüzün yanarken gözüne anti-asit solüsyonunu sıkan, eline sütü boşaltıp "çal suratına" diye bağıranlardan biriyim. Yunus Günçe diye bir ünlü vardı da benim için, artık abimsin, kardeşimsin. Görmem ya hiç, olur da görürsem sarılıp ağlarım sana. Yanyanayız artık bana sorsan.

    YanıtlaSil
  2. ya ben 31 mayısı gümüşsuyunda yaşadım(nerdeyse ölüyodum) 1 haziran sabahı vasiyetimi yazıp da gittim eyleme ki ben asla elime taş almadım.ama durduğumuz yerden geri adım atmama gibi bi özelliğimiz vardı.kısacası cumhuriyet ve vatan aşkım korkularımdan çok daha üstte yer alır.

    YanıtlaSil