Cuma, Ekim 30, 2015

8. GÜNAH

Özür dilemiş hacıosmanoğlu.
Özürler dilemiş. "Binlerce kere özür dilerim kadınlardan" demiş.
"Binlerce kere özür dilersen, özrün kabul olur" demiş biri ona. Sonra da bir şeker vermiş.
O da kanmış çocuk gibi.
Herkes de kanar sanmış.
"Benim annem de bir kadın" diye savunmuş kendini. Herkesi şaşırtmış elbette bu açıklama. Herkesi ikna etmiş. Oldukça somut bir savunma ne de olsa. Beton gibi.
O jargondan, o dünyadan, o dilden konuşmam gerekirse; geri vites yapmış.
Hem de binlerce kere.
O dünyada bu büyük günah. 8. günah bu.
"Sözlerim çarpıtıldı" filan da demiş tabi beklendiği üzere. Şaşırmadık. Orada bir sürpriz yok. Süreç hep böyle işliyor maalesef. Biri, çok mühim bir konuda, akıl almaz, kanı donduran bir gaf(!) yapıyor, çıkıp bir şeyler söylüyor. Sonra geriye kalan aklı başında, aklı sağlıklılar tepki gösteriyor, ardından o gafın(!), o lafın sahibi özür diliyor ve her şey unutuluyor. Hızlı unutma şampiyonuyuz biz. Yanına kar kalıyor yapılan gaf(!), edilen laf. Sonra hep beraber uzaklaşıyorlar usul usul. Geride hırsından tırnaklarıyla beslenenler kalıyor.
Süreç bu. Berbat bir süreç.
Öte yandan, 2 gündür, "Kadın gibi yaşamam, adam gibi ölürüm" cümlesini çarpıtmaya çalışıyorum. Art niyetliyim bunu yapmaya çalışırken elbette. Tarafım. Kadından yanayım. Önyargılarımla saldırıyorum cümlenin her öğesine. Yine de nafile! bir sonuç elde edemiyorum. Çarpıtamıyorum bu sözü. Başka bir anlam çıkaramıyorum. Hep aynı çirkin, ilkel seksist sonucu elde ediyorum.
Acaba nerede hata yapıyorum?
Kadın bunu yapar mıydı acaba? Bu kadar büyük(!) bir laf ettikten sonra, bu kadar iddialı bir argüman(!) ortaya koyduktan sonra, tüm duruşunun(!), halinin tavrının, tüm davasının, var oluşunun merkezini, kalbini bu kadar çabuk terk eder miydi?
"Bir erkek gibi yaşamam" dedikten sonra o kimseden korkmayan, mafyöz edayla, milyonların önünde, arkasında binlerle; onca kararlı tehditlerden sonra tepkilerden çekinip, korkup binlerce kere özür diler miydi?
Kaçar mıydı geri vitese takıp?
 "Benim babam da bir erkek" diyerek mi savunurdu kendini bir kadın? Zırvalar mıydı böyle? Böyle aptalca bir referans verir miydi?
Herkesi aptal yerine koymaya çalışır mıydı? Izleyen,dinleyen herkesin zekasına hakaret eder miydi?
Hiç sanmıyorum.
Anlatirdi neden bir erkek gibi yaşamak istemediğini bence kadin. Çocuğuna anlatır gibi anlatırdı. Zaten alışık bir çok şeyi çocuğuna, eşine, erkek arkadaşına anlatırken "çocuğa anlatır gibi" anlatmaya. Antrenmanlı. Hazır buna. Alışık.
Bununla ne demek istediğini anlatırdı tane tane. Savunurdu argümaninı, örneklerle destekler,arkasında dururdu. Bir çoğumuzu ikna bile ederdi belki. Hak verceğimiz noktalar mutlaka olurdu.
Kadın konuşurken dinlerim ben. Haklıdır çoğu zaman. Ders dinler gibi dinlerim.
Aslında zaten en başta; kadın çıkıp da, böyle ahmakça bir laf etmezdi sanıyorum.
Ağzından çıkanı kulağı duyardı kadının. Şuuru yerinde olurdu. Gözü dönmezdi aşırı östrojenden. Bayılacak gibi olmazdı. Öyle bakmazdı.
hacıosmanoğlu haklıymış ama.
Dediği kadar varmış. Ya da "yokmuş" dediğimiz kadar.
1 gün bile kadın olamadı.
1 gün bile kadın kalamadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder